Kayıtlar

Ocak, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ünlü yönetmenlerin film çekme yöntemleri

  Herkese merhaba, bugün size ünlü yönetmenlerin film çekme yöntemlerinden bahsedeceğim. Filmler bizim için olmazsa olmaz aktivitelerden biridir. Filmlerde genellikle oyuncular tanınır, hatta çok beğendiğimiz bir oyuncu için bile hiç ilgimizi çekmeyen bir filmi izleyebiliriz. Eğer sinemaya aşırı ilgili değilseniz, yönetmenler hakkında pek bir bilginiz olmadığını varsayıyorum ve bu yazıda size birkaçı hakkında bilgi vermeyi umuyorum.  Öncelikle en çok bilinen yönetmen ile başlayayım; Christopher Nolan, Inception, Prestige, Dark Knight ve Oppenheimer gibi çok bilinen filmlerin yapımcısıdır. Filmlerinde müziğe çok önem veriyor.  Günümüzün en iyi bestecilerinden olan Hans Zimmer çoğu Nolan filmine özel besteler yapıyor.  İngilizcede plot twist olan, Türkçeye ters köşe olarak çevrilen filmler yapıyor.. Böylelikle hayranların kafasını karıştırmayı başarıyor. Benim kişisel olarak en çok şaşırdığım çekim yöntemi ise CGI ile çekilen sahneleri teknoloji kullanmadan, gerçekten uygulayarak çekmesi

Carpe Diem!

    Herkese merhaba, bugün size en sevdiğim film olan "Ölü Ozanlar Derneği" hakkında fikirlerimi yazacağım. Film çok katı kuralları olan bir okulda okuyan bir grup gencin okula yeni gelen bir edebiyat öğretmeniyle beraber yaşadıkları olayları anlatan bir filmdir. Filmden sonra filmin kitabı da çıkmıştır ama tabiki de filmini hiçbir şey geçemez. Filmin değindiği birkaç konuya geçmek istiyorum. "Carpe Diem" kelimesini birkaç yerde duymuşsunuz sanırım. Peki bu kelime ne anlama geliyor? Carpe diem, "anı yaşa" demek. Mr. Keating ilk dersinde öğrencileri sınıflarından çıkarıp ödüllerin koyulduğu koridora çıkartıyor ve oradaki öğrencileri incelemelerini istiyor. Öğrenciler 60-70 yıl öncesinde okul açıldığında okumaya gelen ilk kişilerdir.  Herkes öğrencileri incelerken hepsinin şu an öldüğünü söylerek herkesi şaşkına uğratıyor. Ve ondan sonra carpe diem kelimesini kullanıyor. "Anı yaşayın, hayatlarınızı olağanüstü kılın." "Onlar da bir zamanlar siz

Yunan mitolojisinde "Ruh Eşi"

  Ruh eşi günümüzde çok kullanılan bir kavramdır. İnsanlar aşık oldukları kişilere söylerler bunu. Peki ruh eşi Yunan mitolojisinde nasıl oluşuyor? Yunan mitolojisinde tanrıların kralı, gökyüzünü kontrol eden Zeus, insanları dört kollu, dört bacaklı ve tek bir kafada iki yüzü olan bir şekilde yaratmıştır. Sırtları birbirine yapışık insanlar çifter halde yaşar durumdaymışlar. Bu şekilde hayatlarını sürdüren insanlar çok güçlü olduklarını fark edip tanrılara kafa tutmaya başlamışlar  ve Zeus bu duruma sinirlenip onları lanetlemeye karar vermiş.  Çifter şekilde yaşayan insanları şimşeği ile ortadan ikiye ayırırken ruhlarını da birbirinden ayırmış ve her insandan iki tane olmuş. Birbirinin eşi olan parçalar birbirinden ayrılmış. Zeus insanları ayrıldıkları diğer parçalarından ayrı yaşamakla cezalandırmış ve iki parçayı da dünyanın farklı yerlerine göndermiş. Böylelikle insanlar ömürleri boyunca ruh eşlerini aramışlar.  Günümüze kadar gelen bu kavramın Yunan mitolojisindeki bu efsanesi ile

Bu Bloğun Amacı

 Öncelikle herkese merhaba! Bugün bu yazımda size neden bu bloğu açtığımı ve burada nelerden bahsedeceğimi anlatacağım. Adım Duru, Yunus Emre Anadolu Lisesi'nde okuyorum ve bu bloğu felsefe proje ödevi için açtım ve her hafta birer yazı yayınlamayı hedefliyorum.  Yazıların içeriğine gelecek olursak, ilgimi çeken konularda sınırsız konuşabileceğim için bu konuları seçmemin daha mantıklı olduğunu belirledim. Peki nelere ilgi duyuyorum? Filmler, kitaplar, diziler, Yunan mitolojisi ve coğrafya gibi birbirinden alakasız hobilerim var.  Umarım sizin de benimle aynı ilgi alanlarınız vardır ve okumaktan zevk alırsınız. Şimdiden teşekkürler.