Kayıtlar

Şubat, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sen Hangi Tanrının Kabinindesin?

 Merhaba! Bugün benim için çok önemli olan bir kitap serisinden bahsedeceğim: Percy Jackson ve Olimposlular.  Bu kitap serisiyle 6. sınıftayken Türkçe öğretmenimizin ilk kitap olan Şimşek Hırsızı'nın filmini açmasıyla tanıştım. Film beni öyle etkiledi ki, eve gidince ablama kitaptan bahsettim. Şansıma ilk kitap dışında 4 kitap da bizde varmış. İlk kitabı okuyamadığım ve geri kalan kitaplarda da yabancı isimler çok olduğu için kitap pek aklımda kalmadı. Yakın zamanda yine ilk kitabın dizisi yayınlandı ve eksik olan ilk kitabı da okuyup filmin ne kadar alakasız olduğunu fark ettim :) Beni Yunan mitolojisine hayran bırakan bu serinin Harry Potter gibi çocuk kategorisinde olması sizi şüpheye düşürmesin, kesinlikle her yaştaki insanın okuması gereken bir seri! Size spoiler vermeden kitabın konusu hakkında bilgilendirmeye çalışacağım,  Üç büyük tanrı (Zeus, Poseidon ve Hades) kendi aralarında anlaşma yapıyorlar ve bundan sonra bir ölümlüden bir çocuk yapmama yemini ediyorlar. (nedeni spo

La Belle Dame Sans Merci

Sanat akımı: Romantizm Tür: Edebiyat Resmi "Güzel Acımasız Hanım" (La Belle Dame Sans Merci), İngiliz Viktorya dönemi sanatçısı Frank Dicksee tarafından yapılan ünlü bir tablodur. 1902 yılında tamamlanan tablo, aynı adı taşıyan John Keats'in şiirinden bir sahneyi tasvir eder. Sanat eseri, dağınık ve bitkin bir şekilde tutuklanmış bir şövalye ile güzel ve gizemli bir kadını gösterir. Şövalyenin zırhı yerde terk edilmiş olarak durur, bu da onun kırılganlığını ve hanımın büyüsüne teslimiyetini simgeler.  Dicksee'nin tablosu, Keats'in şiirinin melankolik ve ürkütücü atmosferini yakalar. Şiir, büyüleyici bir peri gibi kadının büyüsüne kapılan bir şövalyenin hikayesini anlatır. Başlıkta önerildiği gibi, hanımın acımasızlığı, şövalyeyi etkileme ve sonunda yok etme gücünü temsil eder. Tablonun zengin renkleri, karmaşık detayları ve hanımın ruhani güzelliği, büyü ve trajedi duygusuna katkıda bulunur.  "Güzel Acımasız Hanım", Dicksee'nin en ünlü eserlerinde

The Edge Of Seventeen yorumum

 Herkese merhaba! Bugün size daha yeni izlediğim ve çok etkilendiğim bir film hakkında konuşmak istiyorum, "The Edge Of Seventeen". Karakterleri anlamak için 18 olmadan izlemem gerektiğini düşündüm. Ana karakter Nadine'in yaşadığı olayları gördükçe bazı kişilerin benim gibi hissettiğini fark ettim ve bunu nasıl atlatacağımı da gördüm.  Bütün film Nadine'e odaklandığı için yan karakterlerin çok kişiliklerine dikkat edemedim. O yüzden bu yazı boyunca Nadine hakkında yazacağım. Filmin başında ilkokula yeni başlayan Nadine'in okula gitmek istemediğini görüyoruz çünkü kimse ile arkadaş olamayacağını, onun yerine zorbalanacağını biliyor ve abisinin onun aksine çok popüler olması onu çok küçüklükten beri etkiliyor. Okulun ilk günü Krista adında bir kızla tanışıyor ve kısa süre içinde en yakın arkadaş olup liseye kadar sadece birbirleriyle arkadaş kalıyorlar. Her anıyı beraber yaşıyorlar.  Bir gün Nadine babası ile yolda giderken babasını kalp krizinden kaybediyor ve özel